Tabii ki, bunu bir hediye olarak görmüyorum. Bu tür adamların harcayacak çok şeyleri vardır ve karşılığında hiçbir şey beklemezler. Vermenin keyfini çıkarın ve bir kızın mutlu olduğunu görün. Mutluluğun aldıklarından değil, verdiklerinden kaynaklandığına inanırlar. Hediye verirken, hediye alan kişiye herhangi bir yükümlülük getirmezler. Ancak hediye almayı çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. Bir müşteriden ilk kez bir hediye aldığımda tamamen maviydi ve bu hediyeyi kabul edip edemeyeceğimden şüphe ettiğimi hatırlıyorum. Ve her müşteriye saygı duyuyorum ve hediyelerini seçip satın almak için harcadıkları zaman ve parayı takdir ediyorum. Vermenin verdiği hazzı tam anlamıyla yaşamak için zevkime uyan, beni hoş bir şekilde şaşırtan doğru hediyeyi yapmak çok önemli ve benim mutlu tepkim, deneyiminizin hayati bir parçası olacak. Parfümler, vücut kremleri ve vücut yağları gibi hediyeler almaktan hoşlanırım. Bu nedenle, müşteri ayrıldıktan hemen sonra çöp kutusuna atılsa bile bir hediyeyi asla reddetmem veya eleştirmem. Escort hizmetinin sunduğu zevk, kiralama kalitesine bağlıdır. Erotik zaman, yalnızca gerilimsiz bir bölüm olduğunda en keyifli hissedilecektir.
diyarbakır escort, escort diyarbakır, diyarbakır escort bayan, escort diyarbakir, diyarbakir escort, diyarbakir eskort, diyarbakır esc, diyarbakir escort bayan, diyarbakır eskort, diyarbakırescort, escort bayan diyarbakır, diyarbakır bayan escort, diyarbakirda escort, eskort diyarbakır, diyarbakır escort bayanlar, diyarbakır escort kızlar, diyarbakir bayan escort, diyarbakıreskort, diyarbakir eskortlari, ofis eskort, diyarbakır escort numaraları, ofis escort, escort bayan diyarbakir, diyarbakır eskortları, diyarbakır escort, diyarbakir escort numaralari, diyarbakır ucuz escort, diyarbakır oruspu numarası, diyarbakır oruspu, diyarbakır olgun escort, diyarbakır da hayat kadınlarının telefon numarası, diyarbakir sex, diyarbakır hayat kadını telefonları, diyarbakır eskort, ofis eskort, diyarbakır huzurevleri escort, diyarbakir escort, diyarbakır escort twitter, yabancı orospular, diyarbakır genelevi twitter, escort bayan diyarbakir, diyarbakır sex, diyarbakır dul bayan, diyarbakır ofis ayhan durağı, diyarbakır esc, ergani escort, diyarbakır ninova sinema, diyarbakır ofis sanat sokağı
Elif Tanrıyar, dünya edebiyatının yeni yükselen değeri Şilili yazar Roberto Bolaño’yu kesfetmek için Katil Orospular kitabının ideal bir baslangıç noktası olduğunu söylüyor. Roberto Bolaño, kıymeti ölümünden sonra anlaşılan yazarların ilki değil ve sonuncusu da olmayacak kuşkuşuz. Ama bugünlerde tüm dünyada öylesine bir Bolaño rüzgârı esiyor ki dikkatleri çekmeyecek gibi de değil! Edebiyatta yaşanan bu Bolaño kasırgası önce Latin dünyasını ve çok geçmeden de tüm dünyayı vurdu. Roberto Bolaño aslında edebiyata ilk şair olarak adım atmış. Ancak şair olarak istediği başarıyı gösterememiş ve galiba yazdıklarını kendisine bile pek beğendirememiş! Ve her geçen gün de artıyor. Evlendikten sonra para sıkıntısı baş gösterince düz yazıya geçmeye karar vermiş ve ilk romanlarının basıldığı 40’lı yaşlarından itibaren şansı dönmüs. Onun en önemli iki romanından biri olarak gösterilen Vahşi Hafiyeler ile Latin Amerika’nın Nobel’i olarak görülen Venezüella, Romulo Gallegos Ödülü’nü kazanmış. Eh bütün bunlar ona bir şöhret kazandırmış elbette ama mizacı üstünde pek bir değişiklik yaratmamış anlaşılan çünkü o dönem edebiyat çevrelerinde biraz saldırgan ve kural dışı tavırlarıyla tanınmıs.
Neredeyse kıpırtısız bir atmosferle açılış yapan kimi hikâyeler her an bir tekinsizliğin baş göstereceği saklı bir duyguyla gittikçe tırmanan bir gerilim yaratırken, kimileri de akla hayale gelmeyecek sefalet ve şiddet dolu dünyaları anlatarak gerçeğin en çiğ halini tokat gibi çarpıyor. Yabancı ülkelerdeki sürgün yaşamı ve diğer sürgünlerle olan ilişkiler, hep bir kaçaklık hissi, yollardaki özgürlük duygusu, şiddet ve sefaletin yanı sıra tarihin unutulan melankolik şairleri, filmler, resimler, şarkılar ve sanat da hemen her öyküde en çok yinelenen ortak konuları oluştururken; bir anda mizah yüklü bir çağdaş hayalet öyküsü ya da büyülü bir futbolcu hikâyesiyle de beklenmedik bir şekilde karşılaşabiliyoruz. Dilinin sadeliğinden bahsetmiştik ama kimi öykülerde kurgu sizi çok zorlayabiliyor. Gerçeklerle kâbusların birbirine karıştığı ortamlar zihninizi yorarken, anlatılmak isteneni çoğu zaman gözlerinizle değil de hislerinizle kavrıyorsunuz. Merak duygusu ise hep sürüyor, ancak çoğu zaman ucu açık biten öyküler bulmacayı çözmenize asla izin vermiyor. Bolaño, neredeyse sihirli bir şekilde hiç tatmadığınız iguana etinin lezzetini duyumsatmayı da hiç dinlemediğiniz yerel bir sarkının tınılarını hissetmenizi de başarıyor. Ve o merak hissiyle birleşen öykülerden kopup gelen kimi resimler, okuduktan çok sonra da öyküleri tekrar tekrar hatırlamanıza neden oluyor. Bir söyleşisinde edebiyatı ‘orospu’ olarak tanımlayan ama ölene dek de ona sadık kalan Bolaño, ölümünden sonra keşfedilen yeni eserlerinin de gün yüzüne çıkmasıyla belli ki uzun süre daha yeni gözde olmayı sürdürecek ve büyük ihtimalle gelecekte büyük ustaların arasında yer alacak.